Savaş İmparatorluğu

Bir yanda makinalar, bir yanda insan...
Bir yanda ağır ve acımasız kitle imha mekanizmaları, bir yanda kitleler...
Bir yanda gücün kudurttuğu ve kendi yarattığı gücüne tapan çağdaş firavunlar, kayserler, tiranlar.. bir yanda tanrısal bir amaç uğruna canını hiçe sayarak direnen fertler, toplumlar...
Kadir Tanır, dünya coğrafyasının acı ve ıstıraplarından kesitler sunuyor bize. Yalnızların, güçsüzlerin, hakarete ve kıyıma uğramışların, göz önünde unutulmuşların, terkedilmişlerin yanında duruyor, onların giderek bir ses olan sessizliklerine, kurgunun karşısında cılız kalan gerçeklerine tercüman oluyor, coşkun bir dille haykırıyor. İnsanın insana, insanın doğaya, insanın kendisine.. tüm eziyet ve tutarsızlıkların karşısına dikiliyor.. onları ebedîleştiriyor. “Bu savaşları kim icat etti?.. Bu kuralları kim koydu?..”
“Ve meraklanma... Bu nefret bir gün mutlaka bitecek. Dünya onun üzerine kurulmuş değil çünkü... Biz neyiz ki deme! Bizi küçümseme! Biz çok şeyiz... Biz her şeyiz...”
Bilgisayarların güdümündeki bombalara karşı kalplerin güdümündeki insanlar...
Çıkarların ve onun malzemeleri olan propagandaların, stratejik kurguların, ahlâksız oyun ve düzenlerin, büyük yalanların ve çirkin savaşların karşısında “insan” öyküleri...